Taleplerimiz Hakkında

%10 SEÇİM BARAJI

Talebimiz : %10 Seçim barajı tamamen kaldırılmalıdır.

Temsilde adalet sağlayabilmek için SEÇİM BARAJI OLMAMALIdır. 

Seçmenler yıllardır kendisini temsil edeceğini düşündüğü partiye oy vermemektedir, bunun sebebi partisinin barajı geçemeyeceğini bildiği için, oyunu kerhen daha yakın bulduğu partiye vermek zorunda kalmaktadır. Baraj olmazsa bu zorunluluk ortadan kalkar.


TERCİHLİ OY SİSTEMİ
Talebimiz : Tercihli oy sistemi ile aday listesi sıralaması bizzat seçmen tarafından oluşturulmalıdır
Bu talebimizin gerekçeleri ana sayfada ele alınmıştır.

PARTİDEN ADAY OLMA HÜRRİYETİ

Talebimiz : Milletvekili adayı olabilmek için parti üyesi kişi parti yönetiminden izin almamalıdır
Anayasal hakkımız olan SEÇİLME ÖZGÜRLÜĞÜnü kullanabilmek,  seçimlerde ADAY OLMAK İÇİN HERHANGİ BİR KİŞİ VEYA KURUMUN ONAYINA / İZNİNE TABİ OLMAMAYI GEREKTİRİR. Diyeceklerdir ki, "bağımsız aday olmak serbesttir ve bu yüzden herkes seçilme özgürlüğüne sahiptir". Bilin ki bu da bir aldatmacadır. Bunun anlamı şudur : "ÖRGÜTLÜ OLARAK SEÇİLME ve güç sahibi olma hakkınız yoktur".

Siyasi Partiler belli bir ortak fikire sahip insanların birlikte örgütlendikleri yerdir (idealde). Bu yüzden bir partiye üye olmak, yani o çatı altındaki insanlarla aynı fikirde olmak seçimlerde o partiyi temsil etmek üzere ADAY OLABİLMEK İÇİN yeterlidir. ADAYLIK HERHANGİ BİRİNİN İZİNİNE TABİ OLAMAZ. Adaylık sadece HÜR İRADEye tabidir. Kimin seçileceği ise SEÇMENİN TAKDİRİne kalmıştır.

Ülkemizdeki Şahıs Partileri ise ORTAK FİKİRE sahip insanların değil ORTAK ÇIKARA sahip insanların bir araya geldiği yerlerdir. Burada çıkar ilişkisi olduğu için bir hiyerarşi vardır ve ADAY OLMAK izine tabidir.

DAR SEÇİM ÇEVRELERİNİN GENİŞLETİLMESİ

Talebimiz : Temsilde adaletin sağlanabilmesi için çıkaracağı MV sayısı 6'dan az olan seçim çevreleri komşu çevrelerden biri ile birleştirilmelidir. Seçim çevreleri en az 6 MV çıkaracak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Prof.Dr. Hikmet Sami Türk bu konuda şunları yazmıştır :

"Nispîlik, seçim çevrelerinin genişliği ile doğru orantılıdır. Seçim çevrelerinin genişliği ölçüsünde partilerin parlâmentoda güçleri oranında temsil edilmeleri kolaylaşır. Nispîliğin sağlanması bakımından İsrail gibi az nüfuslu bir ülkenin tümüyle tek bir seçim çevresi oluşturması en uygun çözüm sayılmakla birlikte; birçok ülke, çeşitli seçim çevrelerine ayrılmıştır. Örneğin Federal Almanya’da Federal Meclis’in nispî temsil sistemine göre seçilen üyeleri bakımından seçim çevreleri, eyalet sınırlarıyla özdeştir (Federal Seçim Kanunu §§ 1, 4, 6, 7)."

Genel olarak denilebilir ki, "çoğunluk seçim sistemleri" dar seçim çevrelerini gerektirirken, "nispi seçim sistemleri" geniş seçim çevrelerini gerektirir. Türkiye'de temel olarak "nispi seçim sistemi" benimsendiği için dar seçim çevreleri seçim sisteminin daha adaletsiz olmasına yol açarlar.


Anlaşıldığı üzere, nispi temsil sisteminin sağlıklı işleyebilmesi için seçim çevrelerinin büyüklükleri belli bir sınırın altına düşmemelidir. Bazı illerimiz 2, 3 MV çıkarmaktadır. Bu illerin komşu illerden biri veya birkaçıyla birleştirilmesi düşünülmelidir. Belki son on yılda kullanılmaya başlanan "kalkınma bölgeleri" yeni seçim çevrelerinin oluşturulmasında da göz önüne alınabilir. 

Seçim çevresinde çıkarılacak MV sayısının en az 6 olması halinde temsilde adalet daha iyi şekilde sağlanabilecektir.

Öte yandan bir MV çıkarabilmek için gereken oy sayısında ciddi adaletsizlikler mevcuttur. Örneğin CHP 17 476 oy alarak Ardahan'dan bir MV çıkarabilirken Ankara'dan bir MV çıkarabilmek için 91 666 oy alması gerekmektedir. Başka bir deyişle Ardahan'da kullanılan 1 oy Ankara'da kullanılan 5 oya denktir. Bu adaletsizlikler seçim çevrelerinin yeniden düzenlenmesi ile aşılabilir. Bu durumda bir kaç ilden oluşan bir bölge, bir seçim çevresi olarak tanımlanmalı ve en az 6 MV çıkarabilmelidir. 2011 seçmen listelerine göre ortalama olarak 96 000 kayıtlı seçmen başına 1 MV düşmektedir. Her seçim çevresinde bu sayı aynı olamayacağından artı-eksi %10 luk makul bir fark kabul edilebilir. (yaklaşık olarak 86.000 - 106.000 arası) Bu durumda 6 MV çıkaracak en küçük seçim çevresinde kayıtlı ortalama seçmen sayısı 576 000 olmalıdır. (yaklaşık olarak 520.000-630.000 arası)

SEÇSİS KULLANIMINDAN VAZGEÇİLMESİ
Talebimiz : Oy sayımı sırasında resmi verilerin elektronik ortamdan iletilmesi (SEÇSİS) yasaklanmalı, sayımlar imzalı cetveller üzerinden (hardcopy) gerçekleştirilmelidir.

Oyların elektronik ortamda sayıldığı SEÇSİS (SEÇim SİStemi) müdahaleye açıktır. Bugün RedHack gibi işinin erbabı insanların neler yapabileceğini görüyoruz. Bu düzeyde becerileri olan kötü niyetli kişilerin bireysel veya belli çevrelerin teşvikiyle oyların sayılmasını manipüle etmeleri ihtimali SEÇİMLERİN MEŞRUİYETİNE GÖLGE DÜŞÜRMEKTEDİR.

SEÇMEN LİSTELERİNİN DÜZELTİLMESİ

Talebimiz : Seçmen listeleri ile ilgili şaibeler detaylı bir şekilde ve şeffaf olarak soruşturulmalı ve kamuoyu aydınlatılmalıdır.

TÜİK ve Nüfus Müdürlüğüne ait SEÇMEN LİSTELERİnin tutarsız olması da bir çok şaibeye neden olmaktadır. Vefat eden vatandaşlarımızın kayıtlardan düşülmediği ve bu kişiler adına oyların SEÇSİS marifeti ile bazı partilerin hanesine yazıldığı konusunda da ŞAİBELER SÖZ KONUSUDUR. Bu tür söylentiler yine seçimlerin ne kadar meşru ve adil olduğu sorusunu akıllara getirmektedir.