6 Haziran 2013 Perşembe

Acil Demokrasi Çağrısı

"Memlekette, halkın halk tarafından halk için idaresi bizim idealimizdir. 
Biz bu idealin esiriyiz. Başka bir kuvvetin değil."
Yunus NADİ
Urfa'da yapılan bir toplantı



[ ReTweet  Lütfen.........!!! ]
VEKİLİMİ BEN SEÇMEK İSTİYORUM...!

Yaşanan bu protestoların en temelde bir "temsiliyet sorunu"ndan kaynaklandığını düşünmekteyiz. Bu temsiliyet sorununun ise seçim sistemindeki çarpıklıklardan kaynaklandığı aşikardır.

Demokrasinin temeli olarak görülen SEÇİMLERin yapılması kadar nasıl yapıldığı da demokratiklik ölçüsüdür.  Devletin onca kurumu ve onca yasa "İLERİ DEMOKRASİ" adına değiştirilirken nedense 12 Eylül darbe döneminden kalma seçim yasası, en önemli özelliği olan "LİDERLER HEGEMONYASI" yaratma özelliğini korumakta.
Seçime katılacak ADAY LİSTELERİnin seçmen tarafından değil de parti yönetimleri ve başkanları tarafından oluşturulması ile LİDERLER HEGEMONYASI yaratılmaktadır. 
Değerli yurttaşım,

EGEMEN OLABİLMENİN YEGANE ŞARTI SENİ TEMSİL EDENLERİ SEÇEBİLMENDİR.

Peki Türkiye’de yapılan millet vekili seçimlerinde milletin vekillerini kim seçer?
Millet mi? HAYIR…! Millet sadece partiyi seçer, vekillerini değil.

Meclisi oluşturan 550 kişi, Parti Başkanlarının belirlediği isimler arasından seçilir. Bu seçime de Türkiye’de “millet vekili seçimi” denir. Ama gerçekte seçilen 550 kişi milletin değil parti başkanlarının vekilidir.

TERCİHLİ OY YÖNTEMİ ile EGEMENLİK tekrar HALKIN OLACAKTIR.
BU MÜCADELE egemen olan PARTİ LİDERLERİ ve etraflarındaki ÇIKAR GRUPLARI ile HALK ARASINDAKİ EGEMENLİK MÜCADELESİDİR. Egemenliği elinden alınmış bir HALKIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİDİR.
İşte tam da bu yüzden PARTİLER ÜSTÜ bir niteliği vardır.
REY sahibi olmadan Bİ-REY olunamaz. Bu kampanyanın temel amacı da yurttaşlarımızın REY ine sahip çıkması için bir yol açmaktır.
Görüldüğü üzere bu talep sadece basit bir yasa değişikliği talebi değildir. Halkın bu talebi, istisnasız tüm Siyasi Parti Yönetimlerinin ellerinde tuttukları EGEMENLĞİ geri alma talebidir. İşin ironik ve çelişkili kısmı da buradadır. Zira bu talebin gerçekleşmesi için Milletvekillerinin (?) reyi (yani oyu) gereklidir. Bu yüzden BİZ ISRARLA İSTEMEDİKÇE hiç bir parti elindeki bu gücü sahibine (yani BİZE) geri vermeye yanaşmayacaktır. TERCİHLİ OY SİSTEMİNİN ne kadar zor olduğunu, bize uygun olmadığını anlatmak için türlü bahaneler bulacaklardır. DELEGE SİSTEMİNİ bize öveceklerdir. Ama DELEGE sistemi de işin sulandırılmış halidir. İşin özü gayet basittir. TERCİHLİ OY SİSTEMİ ellerindeki gücün BİZE geri verilmesi demektir. Teknik olarak da gayet rahat uygulanabilir.
İlerideki süreç kimin gerçekten Milletin Vekili olduğunu gösterecektir. Bu talebi uygulanamaz bulanlar bilin ki ÇIKAR GÖZETENLERdir. Milletin gerçek vekili olanlar bu süreçte belli olacaktır. Sapla saman ayrılacaktır.
Fikri hür, vicdanı hür insanlara sesleniyoruz;

TBMM’nin, Parti Başkanlarının Meclisi yerine tekrar Milletin Meclisi olabilmesi ve Şahıs Partileri yerine Fikir Partilerinin hayat bulabilmesi için seçim kanunun uygun şekilde değiştirilmesi şarttır.

Değerli yurttaşım,

SENİN SÖZÜNÜ TBMM KÜRSÜSÜNE TAŞIYABİLECEK
GERÇEK TEMSİLCİLERİNİ SEÇEBİLMEK İÇİN
“seçim yasası hareketi”ni
DESTEKLE…

İMZA KAMPANYASI İÇİN:
Urfa'daki gösterilerden...


Seçim Yasası Hareketi
İzmir Platformu